Yaşlılıkla birlikte omurganın yıpranmasına, kireçlenmesine ve sıklıkla kanal darlıklarına bağlı, bazen romatolojik hastalıklara, bazen de yanlış yapılan cerrahiler sonucunda omurganın normalde olması gereken fizyolojik eğriliklerini kaybetmesine bağlı farklı deformiteler gelişmektedir.
İleri yaş hastalarda deformiteleri 2 başlık altında toplayabiliriz:
- Koronal Plan Deformiteleri dediğimiz, karşıdan bakarken dümdüz bir çizgi halinde olması gereken omurganın sağa ya da sola yatması
- Sagital Plan Deformiteleri dediğimiz, yandan bakarken normalde olması gereken fizyolojik eğriliklerin kaybedildiği ve hastanın genellikle öne doğru eğrildiği deformitelerdir.
İleri yaş hastalarda görülen skolyoz, koronal plan deformitelerine bir örnektir. Yanlış yapılan cerrahilere bağlı gelişen düz bel sendromu, yaşlanmayla birlikte gelişen düz bel sendromu, dar kanala bağlı gelişen düz bel sendromu, romatolojik hastalıklara bağlı gelişen omurganın öne doğru eğrilmesi sagital plan deformitelerine örnektir.
Hastalarda gelişen bu deformiteler, hangi nedene bağlı olursa olsun hastanın günlük yaşantısını olumsuz etkiliyorsa, karşıya bakmasını zorlaştırıyorsa, yürürken dik durabilmek için çok enerji sarf etmesi gerekiyorsa ya da dik duramıyorsa, bu hastalarda cerrahi tedavi ile deformitenin düzeltilmesi planlanmalıdır.
İleri yaş hastalarda deformite cerrahileri birçok zorluk içermektedir. Bunların başında gelen hastanın ek hastalıkları, osteoporoz ve obezite cerrahi sonuçları olumsuz etkileyebilmektedir. Özellikle 65 yaş üstü hastalarda bu ek hastalıklar ve osteoporoz çok iyi analiz edilmeli ve hastaya en uygun cerrahi teknik ve medikal tedavi belirlenmelidir.
Deformite cerrahisinde temel amaç, hastanın eski fizyolojik omurga eğriliğini kazandırmak ya da eskisine en yakın açıları elde etmektir. Her insanın bel çukuru açısı aynı değildir. Parmak izine benzer şekilde pelvik insidans denilen radyolojik bir parametre ile her hastaya ne kadar bel çukuru verilmesi gerektiği tayin edilmektedir. Bu özel ölçüm yöntemleri ile belirlenen değer mutlaka deformite ameliyatlarından önce hesaplanmalıdır.
İleri yaş hastalarda bel çukuru açısı hesaplandıktan sonra, cerrahi işlemde bazen omurgayı gevşetmek için osteotomi ameliyatları denilen kemik kesileri gerekmektedir. Bu cerrahi işlemler mutlaka deneyimli omurga cerrahları tarafından yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde yapılmalıdır. Çünkü yaşlı hastalarda cerrahi sürenin uzaması, kanamanın fazla olması beraberinde ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Yanlış planlama ve yanlış teknik hastalarda revizyon gereksinimini artırmaktadır.
Kemik kalitesi kötü olan hastalar, kemik çimentosu ile güçlendirilmiş vidaların yanı sıra ameliyat sonrasında endokrinoloji ve geriatri doktorlarının kontrolünde medikal desteklere de ihtiyaç duymaktadırlar. Yaşlı hastaların deformite ameliyatlarında iyi bir planlama ve tecrübeli omurga cerrahları ile yapılan cerrahiler ile hastaların 1 yıl sonunda yaşam kalite indeksleri oldukça artmaktadır.
Erişkin Deformite Ameliyatlarından Sonra Görülebilen Komplikasyonlar
Özellikle 65 yaş üstü hastalarda uzun seviye yapılan cerrahi işlemlerde, proksimal geçiş kifozu denilen en üstteki vidanın hemen üstünden eğriliğin artması ya da vidanın gevşemesi durumu olabilmektedir. Bu, hastanın kemik kalitesine ve düzeltme miktarına bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama %20 hastada görülebilmektedir. Bunun dışında, omurgada kaynamamaya bağlı sorunlar ve enfeksiyon, nörolojik defisit, yara problemleri diğer sık görülen komplikasyonlar arasındadır.