Bel fıtığı, omurganın lomber bölgesinde oluşan fıtıklara verilen isimdir. Omurganın lomber bölgesinde 5 adet omur bulunur ve her birinin 1'den 5'e kadar numarası vardır. En sık fıtıklar lomber 5. omur ile sakrum 1. omur yani L5-S1 ve L4-L5 omurları arasında oluşmaktadır.
Bel fıtığı, omurların gövde kısımları arasında bulunan ve disk denilen lastik kıvamındaki yapının genellikle dış arka tarafının yırtılması veya geriye doğru taşması sonucunda oluşur. Disk, omur gövdeleri arasında hareketi sağlayan ve aynı zamanda gövdenin ağırlığını bir amortisör gibi süspanse eden bir yapıdır. Bu yapının anulus fibrosus denilen dış çepheri ve nucleus pulposus denilen iç çekirdek kısmı bulunur. Dış tabaka çok daha sert ve travmalara dayanıklı bir yapıdır. Dış tabakanın en zayıf noktası arka tarafta orta-dış kısım arasıdır ve en çok fıtıklarda bu bölgenin yırtılması sonucunda oluşmaktadır.
Doç. Dr. İsmail Oltulu, bel fıtığı hakkında sıkça sorulan soruları cevaplıyor.
Bel Fıtığında Ne Gibi Şikayetler Oluşmaktadır?
Bel fıtığında arkaya doğru taşan fıtık parçası, omurga kanalında omuriliğe veya omurilikten çıkan sinir köklerine bası yaparak ya da orada oluşturduğu enflamasyonla bu sinir köklerinde irritasyon yaparak şikayetler oluşturmaktadır. Bazı hastalarda şikayetler çok hafif seyrederken bazı hastalarda dayanılmaz ağrılar olabilmektedir. Hastalarda görülen şikayetler şunlardır:
- Bacak ağrısı
- Bel ağrısı
- Bacakta uyuşukluk, hissizlik, karıncalanma
- İlerlemiş olgularda bacaklarda güç kaybı, düşük ayak
- İlerlemiş olgularda idrar ve büyük abdest tutamama
Şikayetler aynı zamanda fıtığın yerleşim yerine göre değişkenlik gösterir. Örneğin, L3-L4 bölgesinde sağ taraftan çıkan sinir köküne bası yapan fıtık, sağ taraf kasık-uyluk arasında ağrı yaparken yine sağ taraf diz kapağına yapışan kaslarda güçsüzlüğe de yol açabilir. Bunun yanında L5-S1 sol taraftan bası yapan fıtık ise sol kalçadan ayak bileğine hatta parmaklara kadar yayılan ağrı, uyuşukluk, hissizlik hatta ileri basılarda düşük ayak dediğimiz ayak bileği kaslarında felç durumuna da neden olabilir.
Bel Fıtığı Tedavisinde Ameliyatsız Yöntemler Etkili midir?
Bel fıtıklarının büyük bir çoğunluğunda ameliyat gerekli değildir. Ameliyat kesin olarak gereken durumlar vardır. Bu durumlar dışında hastalarda ameliyatsız tedaviler uygulanmalı ve bu tedavilere rağmen şikayetler devam ederse ameliyat düşünülmelidir. Bel fıtığı hastalarının ortalama %70'inde fıtıklaşmış disk hiçbir tedavi yapılmasa bile rezorbe olmakta yani kendiliğinden küçülmekte ve yok olmaktadır.
İnsanlar arasında yanlış bir algılama vardır. Bu doğal bir süreçtir ve dışarıdan uygulanan lazer tedavileri veya başka tedaviler bu fıtığı yok etmez. Bu fıtıkların büyük çoğunluğu insan vücudunun kendi tamir mekanizmaları ile kendi kendine erimekte veya az bir kısmı cerrahi tedavilerle yok edilmektedir.
Burada önemli olan hangi hastaların ameliyat gerektirdiği ve ameliyat gerekmeyen hastalarda hangi tekniklerin ağrıyı kontrol etmek için uygulanacağıdır. Ameliyatsız yöntemler arasında sırasıyla şunlar bulunmaktadır:
- Kuvvetli ağrı kesiciler ve istirahat tedavisi: Ağrıyı kontrol altına almak ve inflomasyonu azaltmak için kullanılır.
- Fizik tedavi yöntemleri: Kasları güçlendirmek, esnekliği artırmak ve ağrıyı hafifletmek için egzersizler ve manuel terapi uygulamaları içerir.
- Deneyimli Algoloji doktorlarının uygulayacağı enjeksiyon tedavileri: Mutlaka görüntüleme eşliğinde sinir kökünün etrafına steroid ve lokal anestezik enjeksiyonları uygulanır.
Bu yöntemler hastalar için en etkili ameliyatsız tedavi yöntemleridir ve hastaların %90'ı bu yöntemlerle iyileşmektedir.
Bel Fıtığında Kesin Ameliyat Gerektiren Durumlar
Bunlar şunlardır:
- Hastada ilerleyici güç kaybı yani felç oluşması: Bacak kaslarında güçsüzlük ve zamanla felç riski oluşması.
- Düşük ayak denilen hastanın ayak bileğini yer çekimine karşı yukarı kaldıramaması: Tibialis anterior kasının felci sonucu ayak bileğinde sarkma ve kaldırmada güçsüzlük.
- İdrar ve büyük abdest tutamama: Sfinkter kaslarının felci sonucu idrar ve büyük abdest kontrolünün kaybedilmesi.
Bel Fıtığı Hastalarında Ameliyatsız Yöntemler Ne Kadar Süre Denenmeli?
Bu tartışmalı bir konudur ve genel olarak 6 ay kadar denenebilir. Burada önemli olan hastanın ağrıları ne kadar tolere edebildiği ve bu ağrıların günlük aktivitelerini ne kadar etkilediğidir. Bazı hastalarda yukarıda belirttiğimiz ameliyatsız yöntemlerle ağrılar hafif düzeyde seyrederken bazılarında tolere edilemez ağrılar uzun süre devam edebilmektedir.
O yüzden ameliyatsız tedavilerden fayda görmeyen hastalarda 6 ayı beklemek hasta konforu ve yaşam kalitesi için çok doğru bir karar değildir. Bu hastalarda cerrahi tedavi erken dönemde düşünülebilir.
Bel Fıtığında Ne Zaman Acil Ameliyat Gereklidir?
Hastalarda başvuru anında düşük ayak, idrar ve büyük abdest tutamama varsa ve bunlar yeni gelişmişse acil ameliyat (24-48 saat içerisinde) planlanmalıdır. Çünkü erken müdahale edilmezse bu nörolojik bulgular kalıcı olabilmektedir.
Çok Büyük Bel Fıtıkları Kesin Ameliyat Gerektirir mi?
Radyolojik olarak bel fıtığının çok büyük olması kesin ameliyat gerektiren bir durum değildir. Ancak bu hastalar nörolojik defisit geçirme riski açısından uyarılmalı, eğitilmeli ve sık aralıklarla kas gücü muayenesi yapılmalıdır. Burada ameliyat kararı hastanın ameliyatsız yöntemlere cevap alınıp alınmamasına göre verilmelidir.
Bel Fıtığı Ameliyatlarında Hangi Teknikler Kullanılmaktadır?
Bel fıtığı ameliyatında sıklıkla aşağıdaki iki teknik kullanılmaktadır:
1. Mikroskopik Diskektomi: Mikroskop eşliğinde yaklaşık 3-4 cm'lik cilt kesisinden uygulanan bu yöntem, halen bel fıtığının ameliyatlı tedavisinde altın standart tedavi yöntemidir.
2. Endoskopik Kapalı Yöntemler: Son zamanlarda tedavide ve bilimsel makalelerde sıklıkla yer almaya başlayan bu yöntemlerle de mikroskobik cerrahide de tecrübeli ellerde yapılan cerrahilerin sonuçları aynıdır. Birbirlerine göre bazı avantaj ve dezavantajları mevcuttur.
Tam kapalı denilen perkütan endoskopik lumbar transforaminal diskektomide hastaların ilk 1 haftada bel ağrıları skorları daha iyi bulunmuştur. Ancak uzun dönemde her iki yöntemde de skorlar eşit bulunmuştur. Bunun yanında cerrahi sonrasında sinir kökü irritasyonuna bağlı ağrılar mikroskopik diskektomiye göre daha fazla bulunmuştur. Burada önemli olan özellikle endoskopik cerrahiyi yapan kişinin deneyimidir. Deneyim kazandıkça bu komplikasyon oranları azalmaktadır.
Fıtığın kanal içindeki yerleşim yeri de cerrahi tekniği belirlemede etkilidir. Far lateral veya lateral yerleşimli disk hernilerinde endoskopik teknikle cerrahi daha avantajlıyken santral yerleşimli özellikle kalsifiye (kireçlenmiş) disklerde mikroskobik cerrahi daha avantajlıdır. Her iki cerrahide de deneyimli ellerde sonuçlar yüz güldürücüdür.
Bel Fıtığı Ameliyatlarından Sonra Fıtık Tekrar Eder mi?
Evet, tekrar edebilir. Ancak bu diskin yapısına bağlı değişmekle birlikte %1-4 oranında tekrar edebilir. Bazı bilimsel makalelerde daha fazla oranlarda bildirilmiştir. Bazı hastalarda disk yapısı çok bozulmuşsa nüks etme riski fazladır.
Ameliyattan Sonra Disk Kendini Onarır mı?
Ameliyat esnasında fıtıklaşmış disk materyali çıkarılmaktadır. Geriye kalan disk dokusu oluşan boşluğu fibröz bir doku ile orijinal disk dokusu olmayan bir doku ile iyileştirmektedir. Disk dokusunun kanlanması yoktur, o yüzden kendini tamir kabiliyeti iyi değildir. Fıtıklaşmış disk hiçbir zaman eski haline dönmez.